Verem hastalığı nedir
Verem hastalığı, tedavi görmemiş veya düzenli tedavi görmeyen hastaların aksırma, öksürme ve konuşmalarısırasında havaya yayılan mikropların solunum yoluyla alınması ile oluşan bulaşıcı bir hastalıktır.
En sık akciğerleri olmak üzere tüm organları tutabilir (Lenf bezleri, kemik, böbrek, beyin vb.).
Verem hastalığı açısından riskli gruplar
Bağışıklığı baskılanmış kişiler (HIV enfeksiyonu, uzun süreli kortizon kullanımı, anti-tnf ilaç kullanımı, organ nakilli olgular vb.)
5 yaş altındaki çocuklar
İdeal vücut ağırlığının %90’ınından daha az kiloda olanlar
Diyabet hastaları, kronik böbrek yetmezliği, silikoz, lösemi, lenfoma, akciğer kanseri, baş boyun kanserleri olan kişiler
Sigara içenler, alkol, madde bağımlılığı olanlar
Verem hastalığının dünyada ve Türkiye’de yaygınlığı nedir?
Dünya nüfusunun 4’te 1’i verem basili ile enfektedir(verem mikrobunu vücuduna almıştır.) Verem basili ile enfekte olanların %10’u hayatının herhangi bir döneminde verem hastası olma ihtimali vardır.
Türkiye’de ise 2018 yılı verilerine göre aktif verem hastası sayısı 11.786’dır. Verem hastalarının %57,5’i erkeklerden, %42,5’i ise kadınlardan oluşmaktadır.
Verem hastalığının belirtileri nelerdir?
2-3 haftadan uzun süren öksürük, ateş, gece terlemesi, iştahsızlık, kilo kaybı, yorgunluk, halsizlik, balgam çıkarma, kan tükürme, nefes darlığı, göğüs ve sırt ağrısıdır.
İki-üç hafta veya daha uzun süreli öksürük şikayeti olan herkes en yakın sağlık kuruluşuna başvurmalıdır!
Verem hastalığı tedavi edilebilir mi?
Bugün var olan ilaçlarla verem hastalarının hemen hemen hepsi başarı ile tedavi edilebilmektedir. Ülkemizde verem ilaçları Sağlık Bakanlığı tarafından ücretsiz olarak verilmektedir ve verem hastalarının tedavisi tamamen ücretsizdir. Verem hastalığının standart tedavi süresi 6 aydır, hastaya ve mikroba ait özelliklere göre tedavi süresinde değişiklikler olabilmektedir. Hastalar iyileşme sonrası 3 ve 6 aylık aralıklarla 2 yıl boyunca yakından takip edilir.
Verem hastalığından nasıl korunabiliriz?
Bir toplumun veremden korunmasının en etkili yolu verem hastalarının erken teşhisi ve başarılı tedavisidir.
Verem aşısı (BCG) çocukları verem hastalığından korur. Ülkemizde doğumdan sonra
2. ayını dolduran bebeklere BCG aşısı yapılmaktadır.
Verem hastalarının yakınlarının taramaları verem savaş dispanserlerinde ücretsiz olarak yapılmaktadır. Solunum yoluyla alınan verem mikrobu temas sonrası kısa sürede verem hastalığına yol açabilir. En kısa sürede hasta yakınlarına sağlık taraması yapılarak aktif verem hastalığı varlığı araştırılmalı ve aktif hastalık tespit edilirse hemen tedavisine başlanmalıdır. Aktif hastalık saptanmayan durumda ise temas ile alınan mikroplar kişide verem enfeksiyonuna sebep olur. Verem enfeksiyonu ve verem hastalığı birbirinden farklı kavramlardır. Verem enfeksiyonu, verem mikrobunun vücutta uykuda kaldığı, bağışıklık sistemi tarafından hapsedildiği durumdur. Ancak bu enfeksiyonun %10 ihtimalle hayatın herhangi bir döneminde aktif verem hastalığına sebep olması mümkündür. Bu nedenle mikrop çıkaran hasta ile öncelikle 8 saatten uzun süre temas etmiş, örneğin iş yeri ortamında bulunanlar ve aynı evdekiler, özellikle çocuklar için 6 aylık koruyucu tedavi verilir. Temaslı kişiler koruma tedavisi sonrasında da 2 yıl boyunca yakın takip edilir.
Verem hastalığından korunmak için, çocuklarınıza BCG aşısını yaptırın.
Yaşanılan ortamları havalandırarak temiz hava sağlamak, havadaki mikropları azaltır, hastalık bulaşma riskini düşürür. Temiz hava için pencerenizi açın.
Verem mikrobu güneş gören ortamlarda kısa sürede ölür. Güneşin ultraviyole ışınlarının etkisinden yararlanmak için perdelerinizi açın.
Öksürürken ve hapşırırken ağzınızı tek kullanımlık kağıtmendillerle, eğer mendil yanınızda mevcut değilse kolunuzun üst kısmı ile kapatın.
Ellerinizi sık sık su ve sabunla yıkayın.
Sigara içmeyin, yanınızda içilmesine izin vermeyin.
Düzenli ve dengeli beslenin, ilaçlarınızı düzenli kullanın.
Verem hastalığının bahsettiğimiz belirtilerini kendinizde veya yakınlarınızda gözlemlerseniz en yakın sağlık kuruluşuna başvurun.
* HASUDER adına Bulaşıcı Hastalıklar Çalışma Grubu tarafından hazırlanmıştır.