Uluslararası Göçmenler Günü, Birleşmiş Milletler tarafından alınan bir karar ile tüm dünyada her yıl 18 Aralık tarihinde göç konusunun ele alınması, göçmenlerin göç ettikleri toplumlara katkılarının paylaşılması ve uluslararası hukuk çerçevesinde haklarının hatırlanması amacıyla etkinliklerin düzenlendiği özel bir gün olarak belirlenmiştir. Bugün aynı zamanda kendi isteği dışında bir başka ülkeye götürülen, zorla alıkonan ve çalıştırılan insan ticareti mağdurları ile daha güvenli bir yaşam alanı bulmak amacıyla zorlu koşullarda göç ederken kaybolan ya da yaşamını yitiren insanların anılması amacını da taşımaktadır, zira farklı nedenlerle göçmen olan insanların her birinin birer ismi, hikâyesi ve daha iyi koşullarda yaşama hayalleri vardır.
Uluslararası göç hem zorunlu hem de gönüllü göçmenleri kapsamakta ve küreselleşme, iletişim ve ulaşım olanaklarının artması ile tüm dünyada artmaktadır. Bugün dünyada doğduğu ülkeden başka bir ülkede yaşayan insan sayısı 250 milyonu, zorunlu nedenlerle göç eden insan sayısı ise 68 milyonu aşmıştır. Özellikle çatışmalar, doğal afetler gibi zorunlu nedenlerle meydana gelen göçlerin bazen öngörülemeyen, hızlı müdahale gerektiren ve sosyal, ekonomik, hukuki, tıbbi, etik vb. karmaşık yapısı nedeniyle uluslararası göç konusu, ülkelerin birlikte kararlar almasını ve birlikte çalışmasını gerekli kılmaktadır. Birleşmiş Milletler Kuruluşları, dünyada her geçen gün artan göçün, çözülmesi gereken bir sorun olarak değil, olumlu politikalar ve uygulamalar ile yönetilmesi gereken bir insanlık gerçeği olduğunun altını çizmekte ve ülkeler arası iletişim, deneyim paylaşımı ve işbirliğinin artması yönünde çaba göstermektedir.
Araştırmalar göçün, ister ülkeler içinde ister ülkeler arasında, ister gönüllü ister zorunlu olsun, insan ve çevre sağlığı ile yakından ilişkili olduğunu göstermektedir. Dünya Göç Örgütü’nün 2018 yılı raporuna göre Türkiye, zorunlu göçlerden en çok etkilenen ülkelerden biridir. Bu doğrultuda, Halk Sağlığı Uzmanları Derneği olarak göçmenlerin ve göç ettikleri toplumların sağlığının birbirinden ayrılamaz bir bütün olduğunun, sağlığın korunması ve geliştirilmesinde bireylerin sağlıklı yaşam koşulları, doğru sağlık bilgisi ve temel sağlık hizmetlerine erişiminin ve sektörler arası işbirliğinin öneminin farkındayız. Kamu kurumları ve uluslararası kuruluşlar başta olmak üzere ülkemizde hem toplum sağlığının bütünsel olarak korunmasına hem de kadınlar, çocuklar, gençler, engelliler ve yaşlılar gibi özel sağlık gereksinimi olan nüfus gruplarına yönelik gösterilen çabalara elimizden gelen katkıyı sunmaya hazır olduğumuzu kamuoyuna saygıyla duyururuz.
* Doç. Dr. Özge Karadağ Çaman tarafından HASUDER adına hazırlanmıştır.