Halk sağlığı disiplininin en büyük başarılarından biri tüm ülkelerde yaşlı nüfusun oranının yükselmesini sağlayarak daha uzun ve sağlıklı yaşamayı mümkün kılmaktır. Nüfusun yaşlanma hızı giderek artmaktadır; 65 yaş ve üzeri nüfusun oranı, bu yaşın altındakilere göre daha hızlı artmaktadır. 65 yaş ve üzeri dünya nüfusunun yüzdesinin 2022'de %10 iken 2050'de %16'ya yükselmesi beklenmektedir. Dünya genelinde olduğu gibi Türkiye’de de 65 yaş ve üzeri nüfusun toplam nüfus içindeki oranı artarak 2023 yılında %10,2’ye yükselmiştir. Nüfus projeksiyonlarına göre yaşlı nüfus oranının 2030 yılında %12,9, 2040 yılında ise %16,3 olacağı öngörülmektedir.
Yaşlı nüfusun giderek artması; sağlıklı yaşlanma sürecinin ve yaşlı sağlığı hizmetlerinin önem kazanmasını beraberinde getirmektedir. Yaşlılar haftası dünyada “Wellderly week” olarak bilinmektedir. Bu ifade ile “finansal, bedensel, zihinsel ve duygusal iyilik halini işaret eden sağlık” vurgusu yapılmaktadır. Yaşlı sağlığının korunmasında en temel önlemlerden biri, yaşlının sosyal ve duygusal desteğinin olmasıdır. Tek başına yaşayan yaşlılar sosyal ve duygusal destek açısından dezavantajlıdır. Türkiye’de yaklaşık her 5 yaşlıdan biri tek başına yaşamaktadır. Tek başına yaşayanların 4’te 3’ünü kadınlar oluşturmaktadır. Kadınların sosyal yönden geride olduğu bir başka konu okuryazarlık konusudur. Okuma yazma bilmeyen yaşlı nüfus oranı kadınlarda 4,8 kat daha fazladır. Okuma yazma bilmeyen yaşlı kadınların oranı %26 iken yaşlı erkeklerin oranı %5,4’tür. Eğitim düzeyi açısından mevcut veriler incelendiğinde; Türkiye’de 2019 yılında ilkokul mezunu olan yaşlıların oranı %45,5 ortaokul mezunu olanların oranı %7,3, lise mezunu olanların oranı %7,5, yükseköğretim mezunu olanların oranı ise %7’tir. Kadın sağlığı özelinde ele alındığında toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin etkisi yaşlılık dönemine girene kadar düşük eğitim düzeyi, bakım verici rolü, yoksulluk gibi belirleyiciler ile kendini göstermektedir. Bu nedenlerle sağlıklı yaşam koşulları, gıda, barınma, sağlık hizmetlerine ulaşım konularında sorun yaşamaktadırlar.
Sağlıklı yaşlanma yaşam boyunca sağlığın, fiziksel, sosyal ve zihinsel iyilik halinin daha iyi hale getirilmesi ve sürdürülmesi, bağımsız olarak yaşanması, yaşam kalitesinin iyi olması ile ilgili bir süreç olarak ele alınmaktadır. Sağlıklı yaşlanmayı teşvik etmek için doğumdan yaşlılığa kadar olan sürecin tümünde sağlığın sosyal belirleyicilerini ele alan bir yaşam boyu yaklaşım gündeme gelmiştir. Bununla birlikte yaşlılara yönelik belirli periyotlarla muayene ve laboratuvar hizmetleri; tarama ve takipler gibi birtakım koruyucu sağlık hizmetleri sunulmaktadır. Aile sağlığı merkezlerinde çok yönlü yaşlı değerlendirmesi kapsamında tarama ve takipler (%12 kapsayıcılıkla) yapılmaktadır.
Yaşlı nüfusun karşılanmayan sağlık hizmeti ve bakım gereksinimleri yaşam kalitesini etkilemekte, hastalık şiddetini, komplikasyonları, hastaneye yatışları ve mortaliteyi artırmaktadır. Yapılan bir çalışmaya göre; karşılanmamış sağlık hizmeti gereksinimi ve buna bağlı olarak yaşlı sağlığı ile ilişkili en önemli konular yaşlıların gelir düzeyi, sosyal güvencesi, emeklilik hakkı, sağlık güvencesi ve yaşama koşullarıdır.
Türkiye’de yaşlıların sosyal hayata katılımını güçlendiren iyi uygulamalar gerçekleştirilmiştir. Ege 3. Yaş Üniversitesi bu uygulamalara önemli bir örnektir. Sağlıklı, başarılı ve aktif yaşlanmayı desteklemek, hayat boyu öğrenmeyi desteklemek, kuşaklar arasındaki ilişkileri güçlendirmek, yaşlıların toplumla iç içe bir şekilde yaşamını sürdürmesine aracılık etmek amaçları ile hayata geçirilen Ege 3. Yaş Üniversitesinde gönüllü bir eğitmen grubu tarafından birçok farklı teorik ders verilmektedir. Altmış yaşın üzerinde olan kişiler kayıt olabilmektedir; mezun olmak için 3 sene tamamlanmalı ve bir sosyal sorumluluk projesi yapılmalıdır. Yaşlı nüfusa duyarlı bir diğer uygulama “Yaşlı Dostu Kent” uygulamasıdır. Antalya, Muratpaşa Belediyesinin üyelik sistemiyle hizmet veren yaşlı evlerinde sabah sporundan İngilizce dil kursuna, tiyatro kurslarından koroya ve dans topluluklarına birçok çalışma hayata geçirilerek tüm bu çalışmalarla belediye; Dünya Sağlık Örgütü Yaşlı Dostu Kentler ve Toplumlar Ağına kabul edilmiştir.
Yaşlı sağlığının korunması ve geliştirilmesine yönelik gerçekleştirilen iyi uygulamaların Türkiye’de yaygınlaştırılması önerilmektedir. Yaşlılara sosyal ve ekonomik destek sağlanmalıdır. Koruyucu hizmetlerin toplum bazında yüksek kapsayıcılıkla sunulabilmesi için birinci basamakta çok yönlü yaşlı değerlendirilmesinin etkin bir şekilde yapılması gerekmektedir; bu gerekçeyle birinci basamak sağlık kuruluşları ve ilgili dernekler ile iş birliği yapılmalıdır. Bununla birlikte yaşlı kadınların dezavantajlı konumlarının gözetilerek toplumda kadının güçlenmesi ve toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanmasına yönelik çalışmalar sürdürülmelidir.
HASUDER Toplumsal Cinsiyet, Kadın ve Üreme sağlığı Çalışma Grubu tarafından hazırlanmıştır.
KAYNAKLAR:
Erişim tarihi: 14.03.2024