Dünya Sağlık Örgütü, yetişkinlerde fazla kilo ve obeziteyi Vücut Kitle İndeksi (VKİ) kriterlerine göre tanımlamaktadır. Buna göre, VKİ değeri 25 ve üzeri olan bireyler fazla kilolu, 30 ve üzeri olan bireyler ise obez olarak sınıflandırılmaktadır (1). Bu tanımlamalar, bireylerin vücut ağırlığının sağlık üzerindeki potansiyel etkilerini değerlendirmek amacıyla kullanılan standart ölçütlerdir. Ancak, The Lancet Diabetes & Endocrinology Komisyonu VKİ’nin bireysel sağlık ölçümü için yeterli olmadığını ve yalnızca epidemiyolojik çalışmalarda veya tarama amaçlı kullanılması gerektiğini vurgulamaktadır. Bireylerde fazla yağ dokusu, bel çevresi, bel-kalça oranı gibi ek antropometrik ölçümlerle veya mümkünse doğrudan yağ ölçümü ile doğrulanmalıdır. VKİ >40 kg/m² olan bireylerde aşırı yağ varlığı doğrudan kabul edilebilir (2).
Dünya Sağlık Örgütü verisine göre obezite prevalansı, 1975 yılından bu yana yaklaşık üç kat artış göstermiş olup çocuklar ve ergenlerde bu artış beş katına kadar ulaşmıştır. Obezite, gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde, farklı yaş gruplarını ve tüm sosyoekonomik kesimleri etkileyen küresel bir halk sağlığı sorunu haline gelmiştir. Obezite, tip 2 diyabet, kardiyovasküler hastalıklar, hipertansiyon ve inme ile çeşitli kanser türleri gibi birçok bulaşıcı olmayan hastalığın temel risk faktörlerinden biri olarak kabul edilmektedir (3).
Dünya Sağlık Örgütü’nün Obezite Bilgilendirme Notu’na göre, 2022 yılı itibari ile, dünya genelinde her sekiz kişiden biri obezdir. Küresel verilere göre, 18 yaş ve üzerindeki yetişkinlerin %43’ünün fazla kilolu, %16’sının ise obez olduğu bilinmektedir. Ayrıca, 5 yaşın altındaki 37 milyon çocuk fazla kilolu olarak sınıflandırılmıştır. 5-19 yaş aralığındaki 390 milyondan fazla çocuk ve ergen fazla kilolu olup bunların 160 milyonu obezdir. Bu veriler, küresel ölçekte artan obezite yükünü hafifletmek için kapsamlı halk sağlığı stratejilerine duyulan acil ihtiyacı ortaya koymaktadır (1).
4 Mart Dünya Obezite Günü, küresel ölçekte obezitenin giderek artan bir halk sağlığı sorunu olduğuna dikkat çekmek ve bireyleri bilinçlendirmek amacıyla düzenlenen önemli bir farkındalık günüdür. Obeziteyle mücadelede sağlıklı beslenme ve fiziksel aktivitenin önemini vurgulayan bu gün, toplumun yaşam tarzı değişiklikleri konusunda teşvik edilmesini hedeflemektedir (4).
Türkiye’de obeziteyle mücadele kapsamında, 2010 yılında başlatılan Türkiye Sağlıklı Beslenme ve Hareketli Hayat Programı'nın, özellikle 2019–2023 dönemini kapsayan Yetişkin ve Çocukluk Çağı Obezitesinin Önlenmesi ve Fiziksel Aktivite Eylem Planı da dahil olmak üzere; Türkiye Diyabet Programı (2015–2020) ve Türkiye Aşırı Tuz Tüketiminin Azaltılması Programı (ilk olarak 2011–2015 döneminde başlatılmış, daha sonra 2016–2021 güncellemesiyle uygulanmaktadır) gibi projeler, sağlıklı yaşam davranışlarını destekleyerek obeziteyle mücadelede önemli bir rol oynamaktadır. Bu kapsamda, dünya genelinde olduğu gibi ülkemizde de her yıl belirlenen temalar çerçevesinde çeşitli bilinçlendirme çalışmaları ve etkinlikler düzenlenmektedir (4).
Obeziteyi önlemek için bireyler tarafından benimsenecek pratik uygulamalara ihtiyaç vardır. Aşağıda bireylerin tercih edebilecekleri bazı önerilere yer verilmiştir:
HASUDER Bulaşıcı Olmayan Hastalıklar Çalışma Grubu adına Uzm. Dr. Zeynep Meva Altaş tarafından hazırlanmıştır.
KAYNAKLAR: