KAPALI ALANLARDA TÜTÜN DUMANININ ETKİLERİNİ MUTLAK (%100) ÖNLEMEK HAYAT KURTARMAK İÇİN VAZGEÇİLEMEZ BİR ADIMDIR.
Tütün kullanımının engellenmesiyle pek çok hastalık ve ölüm önlenebilir.[1] Ülkemizde tütün kullanımının azaltılması çok uzun yıllardan bu yana kamunun öncelikli politikaları arasındadır. Bu kapsamda 1996 yılı ile başlayan Kanun çalışmaları, uygulamalar, gereksinimlere göre çeşitli revizyonlar yapılmıştır. Güncel rakamlara göre ülkemizde 15 yaş ve üzeri yaklaşık her üç kişiden birisi herhangi bir tütün ürünü kullanmaktadır. Gençler arasında da kullanım artma eğilimindedir.[2] Oysa sağlıklı bir toplum için sigara, nargile, e-sigara, vb. hiçbir tütün ürünü hiçbir yaş grubunda hiç kullanılmamalıdır/içilmemelidir. Bu amaçla, tütün kontrolü politikalarının tütüne hiç başlamamak, içenlerin bırakması ve tütün dumanından pasif etkilenimin önlenmesi üçlü yaklaşımını kapsaması gerekir.
Tütün kullanımına başlamanın engellenmesi öncelikli politika olmalıdır. Özellikle kaynağa yönelik (üretim ve satış) önleme en önemli adım olacaktır.[3]
İçenlerin bırakması da son derece değerli bir mücadele alanıdır. Bırakma hizmetlerinin içen her kişi için ulaşılabilir olması temel bir strateji olmalıdır. Tütün kullanımı bir bağımlılıktır, dolayısıyla bırakma hizmetleri için sağlık çalışanları doğru adrestir. Bir birey tütün kullanmayı bıraktığında sağlık, sosyal, ekonomik, çevresel pek çok kazanımı öngörülebilmektedir. Kazanımlardan bazı örnekler aşağıda dikkatlere sunulmaktadır:[4]
Yukarıda bazı başlıkları sıralanan tütün bırakma konusundaki çaba dolayısıyla son derece önemli ve hayat kurtarıcıdır. Her yaşta tütün kullanımı bırakılmalıdır.[6]
Ülkemizde tütün kullanan bireyleri sağlıklarını korumak için 9 ŞUBAT SİGARAYI BIRAKMA GÜNÜ’nde bir adım atmaya davet ediyoruz. Bugün bu adımı atmaya karar vermiş olanlar Sağlık Bakanlığı ALO 171 Sigara Bırakma Danışma Hattını arayabilirler ve Sağlık Bakanlığı Sigara Bırakma Polikliniklerine başvurabilirler.[7]
Tütün kullanmayan bütün bireylerin sağlığının korunması için en önemli toplumsal müdahalelerden birisi de kapalı ortamlarda tütün ürünü kullanılmasının yasaklanmasıdır.[8] Bu bağlamda ülkemizde 2008 yılında revize edilen tütün kontrolü kanunu[9] sayesinde toplumun sağlıklı yaşam hakkı güvenceye almıştır. Kanun, kamuya açık kapalı alanlarda tütün kullanımına izin vermemektedir. Bu uygulama son derece doğru bir uygulama olup, Halk Sağlığı Uzmanları Derneği bilimsel verilerin ışığında bulunduğu her ortamda bu uygulamanın savunucusu olmuştur. Bu konudaki bilimsel yaklaşım kapalı ortamlarda tütün dumanının etkilerinin önlenmesi için tek çözümün %100 tütün dumansız ortamlar olduğunu ortaya koymaktadır. Bu doğrultuda mevcut yasal kamusal politika ve uygulamalarından vazgeçilmemelidir.
*Bu metin, Tütün Kontrolü Çalışma Grubumuzun katkılarıyla hazırlanmıştır.
[1] https://www.cdc.gov/tobacco/data_statistics/fact_sheets/index.htm?s_cid=osh-stu-home-spotlight-001
[2] https://www.who.int/tobacco/surveillance/policy/country_profile/tur.pdf
[3] https://files.tobaccoatlas.org/wp-content/uploads/2018/03/TobaccoAtlas_6thEdition_LoRes.pdf
[4] https://alo171.saglik.gov.tr/?/birakmakistiyorum#sebep
[5] https://www.who.int/tobacco/quitting/benefits/en/
[6] https://www.cdc.gov/tobacco/data_statistics/fact_sheets/cessation/quitting/index.htm
[7] https://alo171.saglik.gov.tr/?/poliklinikler
[8] https://files.tobaccoatlas.org/wp-content/uploads/2018/03/TobaccoAtlas_6thEdition_LoRes.pdf
[9] http://havanikoru.saglik.gov.tr/dosya/mevzuat/kanunlar/1_5_4207.pdf