09 Nisan 2022
HASUDER Bulaşıcı Hastalıklar Çalışma Grubu
İçerik:
A- Covid-19 Pandemisinde Dünyada Güncel Durum
B- Ülkemizde Covid-19 Pandemisinde Güncel Durum
C- Covid-19 Aşıları ve Bağışıklamada Güncel Durum
D- Dünya Sağlık Örgütünün Covid-19 Pandemisinin Kontrol ve Önlenmesinde Öneriler
E- Ülkemizde Covid-19 Pandemisinin Kontrolü İçin Yapılanlar ve Yapılması Gerekenler
F- Toplum ve Sağlık Yöneticilerine Yönelik Öneriler
Prof.Dr. Pınar Okyay
Aydın Adnan Menderes Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı AD
Dünyada 30 Mart 2022 itibari ile toplam 485.592.235 olgu ve 6.157.201 ölüm bildirimi rapor edilmektedir. Günde hala 1,5 milyon olgu ve 4000’den fazla ölüm bildirilmektedir.1 Test stratejilerindeki değişim ile yapılan test sayısının azalması ve bildirim sorunları nedeni ile bu sayıların salgının gerçek boyutunu göstermekten uzak olduğu düşünülmektedir.
Şekil 1. Günlük yeni olguların ve ölümlerin zamana göre dağılımı /29 Mart 20221
Pandeminin özellikle varyantlara bağlı olarak hem olgu seyrinde hem de ölümlerin seyrinde dalgalar halinde seyrettiğini izleyebiliyoruz (Şekil 1). Olgularda Ocak 2022 pikinin Omicron nedeni ile gerçekleştiği görülmektedir. Omicron varyantının yüksek bulaşıcılığı ve aşılardan kısmen kaçabilmesi nedeni ile Ocak piki bugüne kadarki en yüksek pik olarak kayıtlara geçmiştir. Mart ayında izlenen daha küçük ölçekli olgu artışı ise, BA.2 varyantı ile ilgili olduğu bildirilmektedir. Bu varyant neredeyse kızamık kadar bulaşıcıdır ve çok sayıda insanı hızla enfekte etmektedir. Bu kadar çok olgu olunca doğal olarak kırılgan ve riskli gruplarda da vaka ve ölüm sayılarında artış yaptığı tahmin edilmektedir. Bu da bir kez daha riskli grupların aşılanmasının önemini ortaya koymaktadır. Erken dönemdeki veriler de bunu desteklemektedir.
Şekil 2. İsrail, Birleşik Krallık ve Amerika Birleşik Devletlerinin aşılama çalışmalarının haftası ile olgu ve ölümlerdeki değişim.
İsrail, Birleşik Krallık ve Amerika Birleşik Devletleri (ABD) aşı kampanyalarına başlayan ilk OECD ülkeleri arasındaydı (Şekil 2). Her üç ülkede de Ocak 2021’in başlarında enfeksiyon zirveleri meydana geldi ve enfeksiyon oranları sonraki aylarda hızla düştü. Daha bulaşıcı Delta varyantı yayıldıkça, bu ülkelerde ve aslında diğer birçok OECD ülkesinde Haziran 2021’den bu yana enfeksiyon oranları yeniden arttı. Bununla birlikte, buna genellikle COVID-19 ölümlerinin sayısında orantılı bir artış eşlik etmedi. COVID-19 enfeksiyon ve ölümlerindeki artışlar, aşılama oranları başlangıçta hızlı olduktan sonra nüfusun yaklaşık %60-70’inde sabit kaldığından, esas olarak aşılanmamışlar arasında olmuştur. Bununla birlikte, aşıların COVID-19’a karşı sağladığı korumanın zamanla azaldığı görülmektedir. Sonuç olarak, Ekim 2021’in başlarında, 15 OECD ülkesi aşılanmış nüfuslarının bir kısmı veya tamamı için ek dozlar sağlamaya başlamıştır. Çoğu ülkede ek dozlar seçilen yaş grupları veya risk altındaki popülasyonlarla sınırlandırılmıştır, ancak aşı takviyesi alan nüfusun oranı İsrail (%43) ve Şili’de (%20) zaten yüksektir. İsrail’den gelen ilk kanıtlar, destekleyici dozların 60 yaş ve üzeri kişilerde semptomatik enfeksiyona ve ciddi hastalığa karşı korumayı önemli ölçüde artırdığını göstermektedir.2 Nisan ayında ABD de 50 yaş üstü nüfus için 4. dozu tanımlanmıştır. Bunu izleyen başka ülkeler de bulunmaktadır.
COVID-19’un sağlık üzerindeki etkisi yıkıcı oldu. Ayrıca, hayatta kalan milyonlarca insan, normal yaşama dönüşü engelleyen uzun süreli semptomlardan muzdariptir. Zihinsel sıkıntı önemli ölçüde artmıştır. Ayrıca, COVID-19, diğer ihtiyaçları olan insanlar için sağlık hizmetlerini kesintiye uğrattı. Örneğin kanser taraması sıklıkla ertelendi, acil olmayan ameliyatlar ertelendi, acil servis kullanımı azaldı ve elektif ameliyatlar için bekleme süreleri arttı. Bununla birlikte, aşılar, 2021’de Pandeminin kurallarını değiştirmiş ve ciddi hastalık ve ölüm riskini azaltmıştır. Bununla birlikte, bazı nüfus grupları arasında aşı tereddütü ve aşının etkinliğinin azalması, devam eden bir zorluk olarak ortaya çıkmıştır ve bu sorun devam etmektedir.
Covid-19 verilerinin daha detaylı ve çok boyutlu değerlendirilmesi önemini korumaktadır. Bu değerlendirmeler pandeminin gerçek yükünü tanımlamak için gereklidir. Örneğin fazladan ölümler çok önemli bir parametredir. Ülkelerin hemen tamamında fazladan ölümler izlenmektedir (Şekil 3).2
Şekil 3. Covid-19’a bağlı milyon nüfus başına düşen yığılımlı fazladan ölümler (Ocak 2020-Haziran 2021) 2
Kaynaklar:
Arş.Gör.Dr. Eylül Tutal Altaş, Prof.Dr. Gül Ergör
Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı AD
Şekil 1. Ülkemizde Günlük Vaka ve Ölüm Sayısı (1.12.2021-28.03.2022)
Ülkemizde 25 Aralık 2021’den itibaren 5. Dalga olarak adlandırabileceğimiz salgında vaka sayılarında artış başlamıştır. 2-8 Şubat tarihlerinde bu dalga pik düzeye ulaşmıştır ve günlük en yüksek vaka sayısı 111 157 olmuştur. Daha sonra düşüşe geçmiş ve 7. haftada 14 364 vakaya kadar düşmüştür. Raporun hazırlandığı 30 Mart tarihine kadar düşüş devam etmektedir. Haftalık düşme oranları Şekil 3’te görülmektedir.
Ölüm sayıları aynı dalgada 12 Ocak’tan itibaren artışa geçmiştir (vaka artışından 19 gün sonra) ve günlük ölüm sayısı 309 ile 15 Şubat’ta pik yapmıştır. 25 Şubat’tan itibaren de düşüşe geçmiş, 30 Mart’ta 53 ölüm kaydedilmiştir.
Aşağıdaki grafiklerde 2021 Nisan ayındaki pikin inişi (Şekil 2) ile 2022 Şubat ayındaki pikin inişi (Şekil 23) karşılaştırılmıştır. 2022 yılındaki inişin, 2021 yılına göre çok daha yüksek bir hızla olduğu görülmektedir. Özellikle 1 Mart’ta HES kontrolü uygulamasının kaldırılması ve maske kullanım kurallarının gevşetilmesi ile birlikte vaka düşme oranı daha fazla artış göstermiştir.
Şekil 2. Üçüncü Dalgada Vaka Sayısında Haftalık Düşme Oranı (17.04.2021-19.06.2021*)
*Grafik altındaki tarihler o gün ile başlayan haftayı temsil etmektedir.
Şekil 3. Beşinci Dalgada Vaka Sayısında Haftalık Düşme Oranı (01.02.2022-28.03.2022*)
*Grafik altındaki tarihler o gün ile başlayan haftayı temsil etmektedir.
Üçüncü dalgada 8 haftada ortalama düşüş %20.4 iken, beşinci dalgada 7 haftada ortalama düşüş %29.9 olmuştur. Önlemlerin kaldırıldığı bir dönemde bu hızlı düşüş oranı açıklanabilir bir durum değildir.
Sağlık Bakanlığı verilerine göre 30 Mart 2022 itibariyle, Türkiye’de bugüne kadar Covid-19 geçiren toplam kişi sayısı 14846224, toplam ölüm 97977 ve toplam iyileşen sayısı 14515495’tir. Şekil 4’de 12-18 Mart 2022 haftasında illere göre Covid-19 insidansı görülmektedir.
Şekil 4. İllere Göre Haftalık Vaka Sayısı (100 binde) 12-18 Mart
Toplam nüfus içinde 1. doz aşı yapılma oranı %68,2, 2.doz aşı yapılma oranı %62,6, 3.doz aşı yapılma oranı %32,6’dır. Bu verilere göre toplum bağışıklığı Covid-19’a karşı hala yetersiz düzeydedir (Şekil 5).
Şekil 5. En Az İki Doz Aşı Olmuş 18 Yaş ve Üstü Nüfus (%)
Aşılamaların az olduğu bölgelerde hastalık insidansının beklenenin aksine düşük olduğu dikkat çekmektedir. Aşılama kapsayıcılığının düşük olmasına karşın insidanstaki bu düşüş beklenen bir durum olmayıp, bölgedeki vaka tespitindeki yetersizliğe bağlı olabileceği düşünülmektedir.
Kaynaklar
1.) T.C. Sağlık Bakanlığı Covid-19 Bilgilendirme Platformu, Erişim Adresi: https://covid19.saglik.gov.tr/ Erişim Tarihi: 28.03.2022
Arş.Gör.Deniz Erdal1, Uzm.Dr.Bahar Marangoz2, Prof.Dr.Muzaffer Eskiocak3
1Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı AD
2Edirne İl Sağlık Müdürlüğü
3Sanko Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı AD
Yöntem
Dünya Sağlık Örgütü ülkelerin COVID-19’a karşı aşılamaya hazırlıklılık durumunu değerlendirme ve geliştirmeye katkı sağlamak üzere bir araç yayınlamıştır (1). Durum değerlendirmesi, bu değerlendirme aracı üzerinde ülkemizdeki durumun irdelenmesi ve bakanlığın yayınladığı son derece kısıtlı verilerin sekonder analizi üzerinden yapılmıştır.
1- Aşı Sağlama
Ülkemizde kullanılmakta olan aşıların koruyuculuk düzeyleri Tablo 1’de görülmektedir. Turkovac ile ilgili aşı etkinliği dahil bilimsel bilgi paylaşımı bu alanda harcanan emeğim karşılığı, kendi aşılarımızı insanlığın hizmetine usulünce katma umudunun pekiştiricisi olacaktır.
Tablo 1. Türkiye’de COVID-19’dan korunmak amacıyla yapılmakta olan aşıların koruyuculuk düzeyleri (2)
2- Aşıya Erişim
Hedef gruplar ve Strateji
Sağlık Çalışanlarının aşılanmasıyla başlayan COVID-19 aşılaması aşamalı olarak yaş grubu- meslek sınıflamaları üzerinden 12 yaş üstü herkesi kapsar duruma erişmiştir. Zamanla azalan bağışıklığı pekiştirmek için kronik hastalık varlığı ve yaş gruplarına göre pekiştirme dozları da tanımlanmaktadır (Tablo 2).
Tablo 2. Türkiye’de COVID-19 Aşılamasında hedef grupların belirlenmesi ve hizmet sunumuna ilişkin öneriler
3- Türkiye’de COVID-19 aşılarıyla aşılanma durumu
Ülkemizde Haziran-Eylül 2021 ayları arasında yoğun bir aşılama görülürken, 2022 Mart sonu itibariyle birinci ve ikinci doz aşılama neredeyse durmuş, diğer dozlarda çok düşmüş görülmektedir (Şekil 1).
Şekil 1. Türkiye’de COVID-19 aşılarıyla aşılanma sayısının doz ve zamana göre dağılımı (3)
4- Aşılama İle COVID-19 İnsidansı Arasındaki Değişimler
Birinci doz aşı kapsayıcılık hızları yayınlandığı dönemde haftalık insidans ile birinci doz aşı kapsayıcılık hızı arasında yapılan korelasyon analizlerinde, negatif yönlü ve istatistiksel olarak anlamlı (p<0.05) bir korelasyon tespit edilmişti (Şekil 2). Bu korelasyon ilk haftalarda düşük düzeyde iken sonraki haftalarda yüksek korelasyon değerine ulaşmıştır. Burada illerde birinci doz aşı kapsayıcılık hızları yükseldikçe, haftalık Covid-19 insidansında bir azalmanın olduğu sonucuna varılmıştır.
Şekil 2. İllerdeCovid-19 birinci doz aşı kapsayıcılık hızı ile Covid-19 insidansı arasındaki korelasyon katsayısının haftalara göre değişimi
Eylül 2021’in ortasından itibaren ikinci doz aşı kapsayıcılık hızı ile haftalık Covid-19 insidansı beraber değerlendirilmiştir. İkinci doz Covid-19 aşı kapsayıcılık hızı ile haftalık insidans arasında istatistiksel olarak anlamlı (p<0.05) pozitif yönlü orta düzeyde bir korelasyon tespit edilmiştir (Şekil 3). Bu sonuç 2. doz aşı kapsayıcılık hızlarının yüksek olduğu illerde insidansın da yüksek olduğunu göstermektedir. Bu değerlendirmede Doğu ve Güneydoğu Bölgesi illerinde 2. doz aşı kapsayıcılık hızlarının düşük olmasına karşın Covid-19 insidansının da düşük olması yeterince açıklanamamıştır. Doğu ve Güneydoğu Bölgesi illerinde gerçekten Covid-19 insidansı daha mı düşüktür ya da bu bölgede vakalar yeterince tespit edilememekte midir, eldeki veri üzerinden değerlendirilememektedir.
Şekil 3. İllerdeCovid-19 ikinci doz aşı kapsayıcılık hızı ile Covid-19 insidansı arasındaki korelasyon katsayısının haftalara göre değişimi grafiği.
Karadeniz, Marmara bölgelerinde Eylül-Ekim-Kasım aylarında 18 yaş üstü 2. Doz aşılama oranları artarken insidansın arttığı gözlenmektedir. (Şekil 4-5) Aynı zaman aralığında Güneydoğu Anadolu bölgesinde aşılanma oranları diğer bölgelere göre daha düşük iken hastalık insidansın da düştüğü gözlenmiştir. (Şekil 10) Bu durum Güneydoğu Anadolu bölgesi için salgın eğrisinin doğal seyri nedeniyle olabileceği düşünülebilir. Önceki aylarda artan hastalık insidans artışları sonrasında bu bölge için sürü bağışıklığı gelişmiş olabileceği düşünülebilir. Bunun dışında özellikle 6-12 Kasım 2021 ile 13-19 Kasım 2021 arasında insidansın yaklaşık 4 kata çıkması bölgede geçmiş dönemlerde hastalık tanısı koymayla alakalı sorunların olma olasılığını düşündürebilir.
Ocak 2022 tüm bölgeler genelinde aşılama oranlarının artmasına rağmen Covid-19 insidansında artış görülmüştür. (Şekil 4-10) Aşı oranlarının kümülatif olarak yayınlanmasından ve verilen veriler 18 yaş üstü nüfusa ait olduğundan dolayı aşılanma oranları verilen oranların çok altında kalmaktadır. Bu nedenle Ocak-Şubat 2022 tarihleri arasındaki Covid-19 insidans artışının Covid-19 aşılarının etkinliğinin düşük olduğu şeklinde yorumlamak doğru bir yaklaşım olmayabilir.
Şekil 4. Haftalara göre Marmara Bölgesi ortalama Covid-19 haftalık insidans
(%ooo) ve bölgeye göre ortalama en az 2 doz aşı olmuş 18 yaş üstü nüfus (%) grafiği.
Şekil 5. Haftalara göre Karadeniz Bölgesi ortalama Covid-19 haftalık insidans
(%ooo) ve bölgeye göre ortalama en az 2 doz aşı olmuş 18 yaş üstü nüfus (%) grafiği.
Şekil 6. Haftalara göre Ege Bölgesi ortalama Covid-19 haftalık insidans (%ooo)
ve bölgeye göre ortalama en az 2 doz aşı olmuş 18 yaş üstü nüfus (%) grafiği.
Şekil 7. Haftalara göre İç Anadolu Bölgesi ortalama Covid-19 haftalık insidans (%ooo)
ve bölgeye göre ortalama en az 2 doz aşı olmuş 18 yaş üstü nüfus (%) grafiği.
Şekil 8. Haftalara göre Doğu Anadolu Bölgesi ortalama Covid-19 haftalık insidans
(%ooo) ve bölgeye göre ortalama en az 2 doz aşı olmuş 18 yaş üstü nüfus (%) grafiği.
Şekil 9. Haftalara göre Akdeniz Bölgesi ortalama Covid-19 haftalık insidans (%ooo)
ve bölgeye göre ortalama en az 2 doz aşı olmuş 18 yaş üstü nüfus (%) grafiği
Şekil 10. Haftalara göre Güneydoğu Anadolu Bölgesi ortalama Covid-19 haftalık insidans (%ooo) ve bölgeye göre ortalama en az 2 doz aşı olmuş 18 yaş üstü nüfus (%) grafiği
5- COVID-19’a Karşı Aşılanmada Eşitsizlik
Ülkemizde 14 Ocak 2021’de başlayan CoronaVac aşılamasına ek olarak, aşı tedariği sorunlarının giderilmesinin ardından Pfizer Biontech aşılaması da yapılmıştır. Sağlık Bakanlığı’nın iller düzeyinde aşı yapılan kişi sayısını anlık olarak kamuoyuna açıklaması 25 Ağustos 2021’de; saatlik olarak açıklaması ise 13 Eylül 2021’de son bulmuştur. 13.09.2021 tarihi itibariyle Sağlık Bakanlığınca iller düzeyinde yalnızca günlük olarak en az iki doz olmuş 18 yaş ve üzeri nüfusun aşılanma oranı açıklanmıştır. Eşitsizlik hesaplamaları TURCOVID19 sitesinden derlenen veriler (3) üzerinden yapılmıştır. Bu bağlamda 02.04.2022 tarihinde COVID-19’a karşı 2.Doz aşılanmaya ilişkin bölgeler (İBBS Düzey 1) ve %20’lik dilimler halinde iller (quintile) düzeyinde gerçekleştirilen değerlendirmede:
Batı Marmara Bölgesi’nin 2. Doz COVID-19 aşısı ile aşılanma oranı %69; Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nin %42’dir. Türkiye ortalaması ise %63’tür.
En kötü durumdaki Güneydoğu Anadolu ile en iyi durumdaki Batı Marmara Bölgesi karşılaştırıldığında aradaki farkın 1.6 kat olduğu ve Türkiye genelinin 2. doz COVID-19 aşısı ile aşılanma oranının Batı Marmara Bölgesi düzeyine erişmesi durumunda, aşılanmamış olanların %16,2’sinin aşılanabilecek olduğu (aşılanmamış 100 kişiden 16’sının daha aşılanabileceği) belirlenmiştir. İBBS Düzey 1’e Göre 02.04.2022 İtibarıyla Sağlık Bakanlığı Hedef Grubunun COVID-19’a Karşı 2. doz Aşılanma Oranının dağılımı grafiği ve Türkiye haritası üzerindeki yerleşimi Şekil 11 ve 12’de verilmiştir.
Şekil 11. İBBS Düzey 1’e Göre 02.04.2022 İtibarıyla Sağlık Bakanlığı Hedef Grubunun COVID-19’a Karşı 2. Doz Aşılanma Oranı
Şekil 12. İBBS Düzey 1’e Göre 02.04.2022 İtibarıyla Sağlık Bakanlığı Hedef Grubunun COVID-19 2. Doz Aşılamasında En İyi ve En Kötü Durumdaki Bölgelerin Dağılımı
02.04.2022 tarihi itibariyle ülkemizde COVID-19’a karşı 2. Doz aşılanmasına ilişkin iller düzeyinde gerçekleştirilen değerlendirmede: en iyi durumdaki ilin %71,9 aşılanma oranı ile Kırklareli; en kötü durumda olan ilin ise %34,9 aşılanma oranı ile Şanlıurfa olduğu saptanmıştır.
Ülkemizde COVID-19’a karşı 2. doz aşılamaya ilişkin en iyi %20’lik dilimdeki illerin aşılanma oranı (100 kişiden 67 ve daha fazlasının COVID-19 aşısı olduğu illerimiz), en kötü %20’lik dilimdeki illerin (100 kişiden 52 ve daha azının COVID-19 aşısı olduğu illerimiz) 1.6 katıdır. Eğer Türkiye genelinin COVID-19’a karşı 2. doz ile aşılanma oranı en iyi %20’lik dilim düzeyine erişseydi, aşılanmamış olanların %16,2’sinin (aşılanmamış 100 kişiden 16’sının daha aşılanabileceği) ek olarak aşılanabileceği belirlenmiştir (Şekil 13).
Şekil 13. 02.04.2022 İtibarıyla Sağlık Bakanlığı Hedef Grubunun COVID-19 2. Doz Aşılamasında En İyi ve En Kötü %20’lik Dilimdeki İllerin Dağılımı
6- Sağlık Bakanlığının Bilgi Paylaşımı ve İnfodemi
Pandeminin başında beri Sağlık Bakanlığı salgının genel durumu, bağışıklama ile ilgili verilerin raporlanması ve kamuoyuyla paylaşımı şeffaf olmamıştır. Halk Sağlığı Uzmanları Derneği raporları ile TTB açıklamaları salgının başından bu yana göz ardı edilmiştir. Türkiye’de sürdürülen pandemi yönetim uygulamaları, Dünya Sağlık Örgütünün önerdiği tutumu sergilemekten uzaktır. DSÖ’nün paylaşım önerileri olarak yapılan aşı çeşit sayısı, iller ve ilçelerde yapılan her doz için aşılama oranları, cinsiyete-yaşa göre aşılama oranları…vb Uzmanlık Dernekleri ve TTB tarafından talep edilmesine rağmen aşılama ile alakalı birçok veri halen Sağlık Bakanlığı tarafından paylaşılmamaktadır. Kısıtlı bilgi paylaşımı sonucunda halk sağlığı için gerekli önlemler planlanamamakta ve ülkeler arasında bir karşılaştırma yapılmasına engel olmaktadır. HASUDER’nin 10 Ağustos 2021’de yayınladığı “COVID-19 pandemisinde güncel durum ve bağışıklama” değerlendirmesinde; “Kamuyla paylaşılan hastalanma ve aşılama bilgisi yetersizdir. Dünya Sağlık Örgütü’nün önerdiği veri setinden ve karar alma, aşılamaya güven sağlamaya katkı potansiyelinden çok uzaktır. Bu haliyle belirsizliği ve tereddüdü beslemektedir. Bu tutumdan hemen vazgeçilmeli, toplanan veriler kanıta dayalı politika oluşturma ve aşı tereddüdünü önlemede kullanılmalıdır.” açıklaması yapılmıştır.1
Tablo 3. Aşılanma isteği oluşturma ve toplumla iletişim hakkında DSÖ önerileri ve Türkiye’de durum
DSÖ Önerisi | Türkiye’de Durum |
COVID 19 aşılarına karşı Güven ve kabul, toplum katılımı, farkındalık/ aşılanma isteği yaratmak stratejileri belirlenmiş ve işler durumda olmalıdır. | COVID 19 aşılarına karşı güven ve kabulü sağlama ve geliştirmeye yönelik etkin bir strateji izlenmedi |
Toplum algısını ve infodemiyi takip mekanizması kurulmuş ve işler olmalıdır. | İnfodemi kimi zaman şeffaf olmayışla, kimi zaman da eksik- yetersiz bilgi paylaşımıyla beslendi. |
7. Aşının Değerinde Dönüşüm
Pandemi sürecinde aşılar ve bağışıklama hizmetlerinin değeri, yanıt verilmeyen, kimi zaman belirsizlikle beslenen infodemiyle son yüzyıldaki kazanımlar açısından gerileme yaşamaktadır. Önlemlerin kaldırılması ve yalnızca aşıya indirgenen pandemi mücadelesiyle aşılar ve bağışıklama hizmetlerinde yaşanan değer kaybının aşı ile önlenebilir çocuk hastalıları başta olmak üzere, bulaşıcı hastalıklarla savaşımda daha büyük kayıplara yol açması önlenmelidir.
Öneriler
Kaynaklar
Dr.Öğr.Üyesi Melike Yavuz
Bahçeşehir Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı AD
1. Halka Yönelik
Ramazan boyunca sağlıklı kalın!
Ramazan ayında oruç tutmaya bağlı olarak fiziksel durumlar ve bu aya özgü gelenekler nedeniyle sosyal etkileşimler değişimler olur. Bu durum özellikle devam eden COVID-19 pandemisi sırasında sağlık açısından çeşitli riskler barındırır. Toplu iftarlar, teravih namazları gibi kapalı ve kalabalık ortamlardaki buluşmalar COVID-19’un yayılmasını kolaylaştırır.
Dünya Sağlık Örgütü, üçüncü kez pandeminin gölgesinde geçen Ramazan’da, sağlıklı kalmak adına hazırladığı önerileri bir kampanya ile yaygınlaştırmaya çalışmaktadır. “Ramazan boyunca sağlıklı kalın” sloganıyla yürütülen kampanya çerçevesinde DSÖ topluma şöyle seslenmektedir:
Ramazan boyunca sağlıkla oruç tutmak için;
Ruh sağlığımıza iyi gelecek buluşmaların kabusa dönüşmemesi için;
2. Sağlık Yöneticileri ve Uzmanlarına Yönelik
Omicron bağlamında güncellenen temaslı takibi ve karantina rehberi
Omicron varyantının ortaya çıkmasıyla birlikte artan vaka sayıları nedeniyle birçok ülke, pandemiyle mücadelenin bir parçası olan temaslı takibini etkin bir şekilde yürütmek için halk sağlığı sistemi kapasitelerini aşmıştır. Karantina gereken temaslıların artan sayısı, sağlık hizmetleri de dahil olmak üzere temel toplumsal hizmetlerin kesintiye uğramasına yol açma riskini de beraberinde getirdi.
Dünya Sağlık Örgütü, tüm bu zorlukları ve geçmişteki hem enfeksiyon hem de aşılamadan kaynaklanan artan bağışıklık seviyelerini göz önüne alarak, 17 Şubat 2022’de Omicron varyantı bağlamında temaslı takibi ve karantina için güncellenmiş geçici rehberini yayımladı.
Güncel rehber, vaka sayıları ülkenin yanıt verme kapasitesini aştığında tüm bulaşma zincirlerini kırmaya çalışmak yerine enfeksiyondan kaynaklanan morbidite ve mortaliteyi azaltmaya odaklanan risk temelli bir yaklaşım önermektedir. Bu yaklaşım daha fazla bulaşma riski taşır, ancak yüksek vaka durumunda ve temel hizmetlerin kesintiye uğraması göz önüne alındığında, bunu yapmanın faydaları risklerden daha ağır basabilir.
Güncel rehberde yeni neler var?
Kaynaklar:
Prof.Dr. Raika Durusoy
Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı AD
Yaşanan büyük omikron dalgasının ardından günlük olgu sayılarının azalmasıyla 3 Mart 2022 tarihinde İçişleri bakanlığı genelgesi ile (1):
Şekil 1’de Türkiye’nin Dünya Sağlık Örgütüne (DSÖ) bildirdiği günlük yeni olgu sayılarından DSÖ’nün çizdiği salgın eğrisi (gri, sağ eksen, günlük maks. 111 bin) (1) ile, batıdaki bir ilimizde üçüncü basamak bir hastanede tespit edilen günlük yeni olgu sayılarından çizilen salgın eğrisinin (kırmızı, sol eksen, günlük maks.530) 15 Aralık 2020-31 Temmuz 2021 dönemi örtüştürülerek orantılandırılmış hali. Böylece diğer dönemlerde Türkiye’de günlük sayıların ne kadar daha fazla olabileceği, kırmızı eğrinin sağ eksende çıktığı düzeylere bakarak kabaca tahmin edilebilir, örneğin Kasım 2020’de günlük 80-100 bine veya Şubat 2022’de 300 binlere varmış olabileceği, şeklinde. Hastanede günlük yeni olguların haftanın günlerine göre periyodik iniş-çıkışlar göstermesi ve tanıya erişimde ülke geneline göre avantajlı olunma olasılığı göz önünde bulundurularak temkinli tahminlerde bulunulmuştur. Tahmini eğri, geçerlilik açısından farklı varyant ve aşı kapsayıcılık dönemlerinde Türkiye için tahmin edilen fazladan ölüm pikleriyle de tutarlı görünmektedir (2) ve Fransa gibi verisini açık biçimde paylaşan ülkelerdeki omikron pikiyle de tutarlı gözükmektedir (3).
Şekil 1. Türkiye’nin Dünya Sağlık Örgütüne (DSÖ) bildirdiği günlük yeni olgu sayılarından DSÖ’nün çizdiği salgın eğrisi (gri, sağ eksende günlük maks.111 bin) (4) ile, batıdaki bir ilimizde üçüncü basamak bir hastanede tespit edilen günlük yeni olgu sayılarından çizilen salgın eğrisinin (kırmızı, sol eksen, günlük maks.530) 15 Aralık 2020-31 Temmuz 2021 dönemi örtüştürülerek orantılandırılmış hali.
Günlük olgu sayılarının azaldığı bu dönemde alınabilecek ek önlemler:
Olası yeni bir varyantın yaygınlaşması durumunda toplumda yayılmasını azaltmak için uygulanmasında yarar olan ve Avrupa’da omikron dalgası sırasında alınan ek önlemler:
Bu önlemler ve günlük olgu sayılarının doğru biçimde açıklanmasıyla olası yeni bir dalgada ülkemizin kırmızı listeye alınması da önlenebilecektir.
Kaynaklar
DSÖ. Türkiye COVID-19 ülke verileri. https://covid19.who.int/region/euro/country/tr, erişim tarihi 1 Nisan 2022
Prof.Dr. C. Tayyar Şaşmaz1, Prof.Dr. Tuğrul Erbaydar2
1Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı AD
2Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı AD
Topluma Yönelik Öneriler
Sağlık Yöneticilerine Yönelik Öneriler
önerilir.