DÜNYA ANTİMİKROBİYAL DİRENCİ FARKINDALIK HAFTASI (18-24 KASIM 2024)
“Eğitin. Savunun. Hemen harekete geçin."
Antibiyotikler, antiviraller, antifungaller ve antiparaziterleri içeren antimikrobiyaller, insanlarda, hayvanlarda ve bitkilerde bulaşıcı hastalıkları önlemek ve tedavi etmek için kullanılan ilaçlardır (1,2).
Antimikrobiyal Direnç (AMD), bakteri, virüs, mantar ve parazitler artık antimikrobiyal ilaçlara yanıt vermediğinde ortaya çıkar. AMD, patojenlerdeki genetik değişiklikler yoluyla zamanla gerçekleşen doğal bir süreçtir. Ortaya çıkışı ve yayılması, insanlarda, hayvanlarda ve bitkilerde meydana gelen enfeksiyonları tedavi etmek, önlemek veya kontrol altına almak için antimikrobiyallerin yanlış ve aşırı kullanımıyla hızlanır (1,2). AMD, tüm gelir düzeylerindeki tüm ülkeler için bir sorundur. Yayılması ülke sınırlarını tanımaz. Katkıda bulunan faktörler arasında hem insanlar hem de hayvanlar için temiz suya, sanitasyona ve hijyene erişim eksikliği; evlerde, sağlık tesislerinde ve çiftliklerde yetersiz enfeksiyon önleme ve kontrolü; kaliteli ve uygun fiyatlı aşılara, tanı yöntemlerine ve ilaçlara yetersiz erişim; farkındalık ve bilgi eksikliği ve ilgili mevzuatın uygulanmaması yer alır (1).
İlaç direncinin bir sonucu olarak, antibiyotikler ve diğer antimikrobiyal ilaçlar etkisiz hale gelir ve enfeksiyonların tedavisi zor hatta imkansız hale gelir, bu da hastalığın yayılma, sakatlık ve ölüm riskini artırır. Eklem replasmanları, organ nakilleri, kanser tedavisi, büyük cerrahi operasyonlar ve diyabet, astım gibi kronik hastalıkların tedavisi de dahil olmak üzere pek çok tıbbi prosedür AMD nedeniyle daha riskli hale gelmektedir. İlaca dirençli enfeksiyonlar ayrıca hayvan ve bitki sağlığını etkilemekte, çiftliklerde verimliliği azaltmakta ve gıda güvenliğini tehdit etmektedir (1,2).
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), AMD'nin insanlığın karşı karşıya olduğu en büyük 10 küresel halk sağlığı tehdidinden biri olduğunu beyan etmiştir (3). Bakteriyel AMD'nin 2019'da 1,27 milyon küresel ölümden doğrudan sorumlu olduğu ve 4,95 milyon ölüme katkıda bulunduğu tahmin edilmektedir (4). Ölüm ve sakatlığa ek olarak, AMD'nin önemli ekonomik maliyetleri vardır. Dünya Bankası, AMD'nin 2050 yılına kadar 1 trilyon ABD doları ek sağlık hizmeti maliyetine ve 2030 yılına kadar yılda 1 trilyon ABD doları ila 3,4 trilyon ABD doları gayri safi yurtiçi hasıla kaybına yol açabileceğini tahmin etmektedir (5). Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (Organisation for Economic Co-operation and Development, OECD)’nin projeksiyonlarına göre günümüzde AMD, Yunanistan, Hindistan ve ülkemiz gibi bazı ülkelerde tehlikeli derecede yüksek kalmaya devam etmektedir. Bu ülkelerde, OECD'nin incelediği 12 antibiyotik-bakteri kombinasyonunun neden olduğu tüm enfeksiyonların %40'ından fazlasının 2035 yılına kadar antibiyotiklere dirençli olması beklenmektedir (6).
Antibiyotik direncindeki küresel artış, yaygın bakteriyel enfeksiyonlara karşı yaygın antibiyotiklerin etkinliğini azaltarak önemli bir tehdit oluşturmaktadır. 2022 Küresel Antimikrobiyal Direnç ve Kullanım Sürveyans Sistemi (Global Antimicrobial Resistance and Use Surveillance System, GLASS) raporu, yaygın bakteriyel patojenler arasında endişe verici direnç oranlarını vurgulamaktadır. 76 ülkede bildirilen ortanca oranlar, üçüncü nesil sefalosporin dirençli E. coli için %42 ve metisiline dirençli Staphylococcus aureus için %35'tir ve büyük bir endişe kaynağıdır. E. coli'nin neden olduğu idrar yolu enfeksiyonlarında, 5 vakadan 1'inde ampisilin, kotrimoksazol ve florokinolonlar gibi standart antibiyotiklere karşı azalmış duyarlılık gösterilmiştir. Bu durum, yaygın enfeksiyonları etkili bir şekilde tedavi etmeyi zorlaştırmaktadır(1,7). OECD projeksiyonları, 2005 seviyelerine kıyasla 2035 yılına kadar son çare antibiyotiklere karşı direncin iki katına çıkmasının beklendiğini göstermektedir ve bu da dünya çapında güçlü antimikrobiyal yönetim uygulamalarına ve artırılmış sürveyans kapsamına acil ihtiyaç olduğunu vurgulamaktadır (6).
AMD ile mücadele, sektörler arasında ve ülkeler arasında yüksek düzeyde işbirliği gerektirir. AMD insanlar, hayvanlar, bitkiler ve çevre için bir tehdittir ve “Tek Sağlık” yaklaşımıyla ele alınmalıdır. Tek Sağlık, insanlar, hayvanlar ve ekosistemler için optimum ve sürdürülebilir sağlık sonuçları elde etmeyi amaçlayan entegre, birleştirici bir yaklaşımı ifade eder. AMD'yi önleme ve kontrol etmeye yönelik Tek Sağlık yaklaşımı, AMD'yi azaltmak ve daha iyi sağlık ve ekonomik sonuçlar elde etmek için programların, politikaların, mevzuatların ve araştırmaların tasarımı, uygulanması ve izlenmesinde iletişim kurmak ve birlikte çalışmak üzere ilgili sektörlerden paydaşları bir araya getirir (1,2,6). AMD'yi küresel olarak mücadele etmek için ülkeler, 2015 Dünya Sağlık Asamblesi sırasında Tek Sağlık yaklaşımıyla bir Küresel Eylem Planı (Global Action Plan, GAP) geliştirmiş ve çok sektörlü ulusal eylem planlarının geliştirilmesi ve uygulanması konusunda taahhütte bulunmuşlardır. GAP daha sonra Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (Food and Agriculture Organization, FAO), Dünya Hayvan Sağlığı Örgütü (World Organization of Animal Health, WOAH) ve Birleşmiş Milletler Çevre Programı (United Nations Environment Programme, UNEP) tarafından da onaylanmıştır (8).
2015 yılından bu yana her yıl 18 Kasım gününü içine alan hafta (18-24 Kasım tarihleri arasında) “Dünya Antibiyotik Farkındalık Haftası” olarak ilan edilmiştir. Bu haftanın amacı, tüm dünyada küresel antibiyotik direnci konusundaki farkındalığı artırmak, toplum, sağlık çalışanları, çiftçiler, hayvan sağlığı uzmanları ve politika yapıcılar arasında antibiyotik direncinin yayılmasını önlemeye yönelik iyi uygulamaları teşvik etmektir. 2020 yılından itibaren DSÖ, FAO ve WOAH bir araya gelerek bu haftanın kapsamını antibiyotiklerden tüm antimikrobiyallere doğru genişletmiş, “Dünya Antimikrobiyal Farkındalık Haftası” olarak adlandırmıştır. 2023 yılında ise bu dörtlü ortaklık tarafından “Dünya AMD Farkındalık Haftası” olarak yeniden adlandırıldığı duyurulmuştur. Dünya AMD Farkındalık Haftası’nın 2024 yılındaki teması "Eğitin. Savunun. Hemen harekete geçin." şeklindedir. Bu tema, küresel paydaşları toplumu AMD konusunda eğitmeye, cesur taahhütler için savunuculuk yapmaya ve AMD'ye yanıt olarak somut eylemlerde bulunmaya çağırmaktadır (2,9).
ÖNERİLER (2,10):
HASUDER Bulaşıcı Hastalıklar Grubu adına Uzm. Dr. Tülin Çoban tarafından hazırlanmıştır.
KAYNAKLAR: